DE

Nefret Söylemi, Dezenformasyon ve Doğruluk Kontrolü
Toplumsal Kutuplaşmaya Karşı Nefret Söylemi ve Dezenformasyonla Mücadele ve Nasıl Doğruluk Kontrolü Fenomeni Olunur?

Combating Hate Speech and Disinformation
© Friedrich Naumann Foundation for Freedom

“Dijital Teknolojileri Kullanarak Nefret Söylemi ve Ayrımcılıkla Mücadele” projesi kapsamında organize edilen panel serisinin ilki 'Toplumsal Kutuplaşmaya Karşı Nefret Söylemi ve Dezenformasyonla Mücadele Pratikleri’ isimli panel 7 Ekim Cuma günü Hrant Dink Vakfı  Havak Salonu’nda yapıldı.

Moderasyonunu Gözlemevi İnternet ve Toplum Araştırmaları Merkezi’nin kurucusu Handan Uslu’nun yaptığı panelde, aiXplain Inc’den Kareem Darwish, Centre for Research in the Arts, Social Sciences and Humanities’ten Stefanie Ullmann ve MediaWise kurucu direktörü Alex Mahadevan konuşmacı olarak yer aldı.

Kareem Darwish, toplumsal kutuplaşmadan bahsederken verdiği çeşitli örneklerle yanlış bilginin ve nefret söyleminin yayılmasının soykırım gibi nefret suçlarıyla sonuçlanabildiğine değindi. Darwish kutuplaşmanın toplumdaki grupların birbirleriyle iletişim seviyeleri üzerinden ölçülebileceğini ve bu verinin nicel hale getirilmesinde görüş tespiti, grup içi ve dışı yanlılık şeklinde iki farklı yöntem olduğundan bahsetti. Gerçek hayattaki ayrışmaya benzer şekilde sosyal medyada da ‘yankı odaları’ olarak isimlendirilen gruplaşmaların olduğunu ve bu ayrışmaların ayrımcı söylemle nefret söylemini besleyebileceğini belirten Darwish kutuplaşmayı ölçmek için öncelikle farklı grupların tespit edilmesinin ve sonrasında bu grupların ne derecede ayrıştıklarını incelemenin gereğinden söz etti.

Stefanie Ullmann çevrimiçi nefret ve yanlış bilginin demokrasi ve barış karşısındaki en büyük zorluklardan biri olduğuna değinerek konuşmasına başladı. Çevrimiçi nefret söyleminin gerçek hayatta şiddeti tetiklediğini ve psikolojik şiddeti de beraberinde getirdiğini belirten Ullmann, nefret suçlarının sayısında da artış olduğunu paylaştı. Sosyal medya şirketlerinin mevcut yaklaşımlarının içerik moderasyonu olsa da nefret söylemiyle hedef alınan kişinin o içeriği bildirmesi gibi bir sürecin varlığından bahseden Ullmann sansürün etik sorunları da beraberinde getirdiğine değindi. Ullmann yapay zeka bazlı önerilen tekniklerin kullanıcıları tehlikeli alandan uzaklaştırmaya, daha pozitif bir yere yönlendirmeye ya da dikkatlerini farklı bir yere yönlendirmeye çalıştıklarından bahsetti.

Dijital okuryazarlık organizasyonu olan MediaWise’ın kurucu direktörü Alex Mahadevan, sosyal medya platformlarının dezenformasyon ve nefret söylemini yaydığı gerçeğiyle birlikte doğrulama metotlarının da faydalı olduğunu belirterek konuşmasına başladı. Mediawise ile hedef gruplara yönelik medya okur yazarlığı yöntemiyle kişilerin karşılaştıkları haber örneklerini kontrol etmeleri yönünde farkındalıklarını arttırmayı hedeflediklerini belirtti. Mahadevan, gerçek medya araçlarıyla manipüle edilmiş gerçeklerin üretilebileceğini ve verilerin yanlış şekilde yaygınlaştırılabileceğini örneklerle açıkladı.

Combating Hate Speech and Disinformation 2
© Friedrich Naumann Foundation for Freedom

Nasıl Doğruluk Kontrolü Fenomeni Olunur?

“Dijital Teknolojileri Kullanarak Nefret Söylemi ve Ayrımcılıkla Mücadele” projesi kapsamında organize edilen atölye serisinin ikincisi  “Nasıl Doğruluk Kontrolü Fenomeni Olunur?” atölyesi yapıldı. MediaWise kurucu direktörü Alex Mahadevan tarafından yürütülen atölye 8 Ekim Cumartesi günü 14-17 yaş arasındaki 21 gencin katılımıyla Hrant Dink Vakfı’nda yapıldı.

Yanlış ve eksik bilgi kavramlarının anlamları ve iki kavram arasındaki farklılıkların tartışılmasıyla atölye başladı. Sosyal medyada yanlış ve eksik bilginin üretilme ve yaygınlaştırılma pratiklerinin nasıl farklılaştığı üzerine gençlere bilgiler aktarıldı.

Gençlerin sosyal medya platformlarında %41 oranında yanlış bilgi paylaştığını ve gençlerin içerik paylaşmadan önce bilginin doğruluğunu %28 oranında kontrol ettiğini belirten Alex Mahadevan, yanlış ve eksik bilginin, farkında olunmadan ve kontrol edilmeden paylaşılmasının yeniden üretimini arttırdığını vurguladı. Bu doğrultuda, sosyal medya içeriklerinin doğruluğunun hangi yollarla kontrol edilebileceğine dair genç katılımcılara bir sunum yaptı. Mahadevan sunumunda, gençlere dijital okuryazarlık yeteneklerini nasıl geliştirebileceklerine ve internetteki içeriklerin doğruluğunu nasıl kontrol edebileceklerine dair çeşitli ipuçları verdi.

Eksik bağlam, yankı odası, “zombie claims”, yapay zeka ve “deep fake” aracılığıyla sosyal medyada yanlış ve eksik bilgi içeriklerinin üretildiği bilgisi katılımcılarla paylaşıldı ve gençler bu konuda Mahadevan’ın sunduğu örneklerden yararlandılar.

Katılımcılara, bilinçli bir dijital okuryazar olarak sosyal medyada bir içerik gördüklerinde bilginin kim tarafından paylaşıldığı, kaynağa nasıl erişildiği ve farklı kaynaklardan bilginin nasıl teyit edebileceği konusunda bilgi aktarıldı. Gençlere atölye boyunca, ikili okuma, ileri okuma, görsel içerikle arama ve konum belirleme metotları ile internetteki bilginin doğruluk kontrolünü yapabileceklerine dair ipuçları paylaşıldı.