DE

Almanya'da Neler Oluyor?
AfD “Kesin Olarak Aşırı Sağcı” İlan Edildi – Peki Şimdi Ne Olacak?

Berlin-Unsplash-Picture
© Photo by Ansgar Scheffold on Unsplash

Almanya’nın iç istihbarat kurumu, AfD’yi yani Almanya için Alternatif Partisi’ni artık açık bir şekilde “aşırı sağcı” olarak sınıflandırdı. Bu karara, partinin mültecilere ve göçmenlere yönelik aşağılayıcı tutumunun insan onurunu zedelediği gerekçesiyle varıldı. Peki bu, partinin yasaklanmasına giden yolun açıldığı anlamına mı geliyor? En önemli soruların yanıtlarını derledim.

Bu karar ne anlama geliyor?

Almanya’nın iç güvenliğinden sorumlu kurumu olan Anayasayı Koruma Dairesi (Almanca kısaltmasıyla BfV), ülkedeki partilerin ve kuruluşların demokratik düzene tehdit oluşturup oluşturmadığını incelemekle yükümlü. Bu kurum şimdi ilk kez, Almanya parlamentosundaki (Bundestag) en büyük muhalefet partisi olan AfD’yi “kesin olarak aşırı sağcı” olarak tanımladı.

Bu şu anlama geliyor: BfV’ye göre AfD artık sadece şüpheli bir yapı değil, açıkça demokrasiyi tehdit eden ve Almanya Anayasası’nın temel ilkelerine aykırı hareket eden bir parti konumunda.

Anayasayı Koruma Dairesi bu kararı nasıl gerekçelendiriyor?

Kuruma göre AfD, göçmen kökenli insanlara karşı sistematik olarak aşağılayıcı bir dil kullanıyor. Özellikle Müslüman kökenli kişilere yönelik söylemleri, onların Almanya toplumunun eşit üyeleri olarak görülmediğini ortaya koyuyor. Raporda, AfD’nin “etnik kökene dayalı bir halk anlayışı” savunduğu belirtiliyor. Yani sadece Alman kökenli olanları “gerçek Alman” sayan bir bakış açısı söz konusu.

AfD’nin bazı üyelerinin göçmenleri topluca “bıçaklı göçmenler” gibi ifadelerle tanımlaması, bu aşırı sağcı anlayışın somut örneklerinden biri olarak gösteriliyor.

Bu kararın ne gibi sonuçları olacak?

Aslında AfD uzun süredir BfV tarafından takip ediliyordu. Kurum, gerektiğinde parti içine gizli görevliler yerleştirebiliyor, bilgi toplayabiliyor ve bazı üyeleri izleyebiliyordu. Bu yeni kararla birlikte, AfD artık “açık tehdit” kategorisinde yer alıyor. Bu da istihbaratın, partiyi gözetleme konusunda daha rahat hareket etmesine olanak tanıyor.

Ancak milletvekilleri gibi seçilmiş kişilerin izlenmesi hâlâ çok sıkı yasal kurallara bağlı. Bu kişilere yönelik izleme, yalnızca kamuya açık açıklamalar üzerinden yapılabiliyor.

Peki AfD neden tam da şimdi bu şekilde sınıflandırıldı?

BfV uzun süredir bu kararı almayı planlıyordu. Ancak Almanya’daki genel seçimler ve siyasi belirsizlikler nedeniyle bu karar ertelendi. Özellikle İçişleri Bakanlığı, böyle önemli bir kararın seçim ortamında açıklanmasının hukuki riskler taşıyabileceğini düşündü. Ancak birçok siyasetçi bu gecikmeyi eleştirdi.

Bu karar kesin mi, yoksa değişebilir mi?

Hayır, bu karar nihai değil. AfD daha önce “şüpheli yapı” ilanına da itiraz etmişti ama mahkemelerde kaybetmişti. Şimdi yine dava açabilir. Bu tür yasal süreçler Almanya’da yıllar sürebiliyor. Parti liderleri, bu karara karşı hukuki mücadele başlatacaklarını duyurdu.

AfD’nin eyalet düzeyindeki örgütleri de aynı şekilde mi değerlendiriliyor?

Şu anda sadece üç eyaletteki (Thüringen, Saksonya ve Sakson-Anhalt) AfD örgütleri “kesin aşırı sağcı” olarak sınıflandırılmış durumda. Diğer eyaletlerde henüz böyle bir karar alınmadı. Ama Anayasayı Koruma Dairesi, federal düzeydeki partiyi değerlendirirken sadece bazı eyaletlerdeki daha ılımlı görünümleri dikkate almıyor. Çünkü bu “ılımlı” kesimlerin, partinin genel politikasına yön verme gücü kalmamış durumda.

Bu karar, partinin yasaklanmasına yol açabilir mi?

Teorik olarak evet, ama otomatik olarak böyle bir sonuç çıkmaz. Almanya’da bir partinin yasaklanması oldukça zor ve yalnızca Federal Hükümet, Federal Meclis ya da Federal Konsey’in (Bundesrat) ortak başvurusuyla gerçekleşebilir. Üstelik Anayasa Mahkemesi de çok sıkı kriterler uygular.

Peki bir partinin yasaklanması için ne gerekir?

Almanya’da bir parti, sadece düşüncelerinden dolayı yasaklanamaz. Parti, aktif bir şekilde demokratik düzene zarar verme hedefi taşımalı ve bu doğrultuda hareket etmeli. Bu hedeflerini şiddet içermeyen, ama demokratik düzeni yıkmayı amaçlayan yöntemlerle gerçekleştirmeye çalışması da yeterli olabilir.

Geçmişte buna benzer bir örnek var mı?

Federal Almanya tarihinde bugüne dek sadece iki siyasi parti yasaklandı: 1952 yılında Neonazi görüşe sahip “Sosyalist Reich Partisi” ve 1956’da “Almanya Komünist Partisi”. 2017 yılında aşırı sağcı NPD (Alman Ulusal Demokratik Partisi) hakkında yasak davası açıldı. Mahkeme partinin anayasaya aykırı olduğunu kabul etti, ancak etkisiz ve küçük bir yapılanma olduğu için yasaklamaya gerek görmedi. AfD ise çok daha büyük bir parti olduğu için bu örnekle birebir kıyaslanamaz. Ancak yine de bir yasak kararı için, parti liderlerinin açıklamaları, parti içindeki genel söylemler ve göçmenlere karşı tutum gibi birçok unsurun detaylı şekilde belgelenmesi gerekir.

Almanya´da hem kamuoyu hem siyaset hala AfD ile mücadele konusunda hemfikir değil. Mevcut hükümet Koalisyonu içinde sosyal demokrat SPD demokrasiyi korumak adına AfD´ye karşı kapatma davası açmanın artık vaktinin geldiğini düşünürken, koalisyon ortaklari CDU ve CSU kapatmanin ise yaramayacağını, AfD´yi siyasi rekabet içinde yenmek gerektiği kanaatindeler