FREIHEIT+90
Entegrasyon, Katılım, Gelecek: Batuhan Temiz Almanya’da Türkiye Kökenlilerin Rolü Üzerine Konuşuyor
FNF Türkiye olarak başlattığımız “Freiheit+90” projesi kapsamında, Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli kişilerle röportajlar yapıyoruz. Kimlik, aidiyet, göç ve liberalizm kavramlarına dair içten ve ilham verici deneyimlerini ve görüşlerini sizlerle buluşturmayı hedefliyoruz.
Her iki haftada bir yayınlayacağımız bu röportaj serisiyle, Almanya’nın çokkültürlü toplum yapısına ve bireysel hikâyelere daha yakından bakacağız.
Almanya’da doktor ve subay olan Türkiye kökenli Batuhan Temiz’i yakından tanıyalım!
1. Almanya’daki mesleki kariyerinizi anlatabilir misiniz ve mesleğinizin buradaki hayatınızı nasıl etkilediğini açıklayabilir misiniz?
Berlin’de lise eğitimimi tamamladıktan sonra işe alım danışmanı olarak çalışmaya başladım ve ardından tıbbi-teknik radyoloji asistanlığı eğitimi aldım. Ancak, Almanya Silahlı Kuvvetleri'nden (Bundeswehr) kabul aldıktan sonra bu eğitimi yarıda bırakarak Leipzig Üniversitesi’nde tıp eğitimi almak üzere sıhhiye subayı adayı olarak göreve başladım. Şu anda Berlin'deki Bundeswehr Hastanesi’nde radyoloji bölümünde doktor ve subay olarak çalışıyorum. Aynı zamanda Almanya Federal Parlamentosu'nda (Bundestag) bir milletvekili için yarı zamanlı bilimsel asistan olarak görev yapıyorum.
Bunun yanı sıra, üç yıl boyunca Lichtenberg/Marzahn-Hellersdorf bölgesindeki Genç Liberaller'in başkanlığını yaptım ve şu anda Lichtenberg’de FDP’nin yeni seçilmiş bölge başkanıyım.
Hayatım boyunca üstlendiğim bu çeşitli roller, beni her zaman topluma hizmet etmeye yönlendirdi ve bugün insanlara yardım etmek bana büyük bir mutluluk veriyor.
2. Türkiye kökenli vatandaşlar Almanya’daki siyasi ortamın şekillenmesinde nasıl bir rol oynuyor?
Ne yazık ki şu anda büyük bir rol oynamıyorlar. Üzülerek belirtmeliyim ki, nüfusa oranla hâlâ çok az sayıda Almanya’daki Türkiye vatandaşı siyasete katılıyor. Türkiye kökenli vatandaşların aktif olarak siyasete yönelmesi ve kendilerini özgürce temsil etmeleri gerekiyor.
3. Siyasi hareketler veya partiler bu toplulukla nasıl daha iyi bir iş birliği yapabilir?
Mentörlük programları, Türkçe parti programları ve kültürel etkinliklere katılım gibi yollarla yapılabilir. Partiler, Türk topluluğuna doğrudan ulaşmalı ve onları bilinçli bir şekilde sürece dahil etmeli.
4. Türkiye diasporasının entegrasyon açısından en büyük zorlukları ve fırsatları nelerdir?
Türkiye diasporası Avrupa ile ortak bir tarih ve kültürü paylaşıyor. Ancak farklar özellikle zihniyet ve din konusunda ortaya çıkıyor. Burada önemli olan, toplumda karşılıklı bir anlayış geliştirmek ve bu zorlukları fırsata çevirmektir. Çeşitlilik, Alman toplumunu güçlendiren bir unsurdur.
5. Türkiye kökenli vatandaşlar ile Alman toplumu arasındaki ilişkileri güçlendirmek için hangi girişimi önerirsiniz ve neden?
Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde, "Almanya-Türkiye Dostluk Günü" gibi toplumsal bir etkinlik düzenlenebilir. Bu tür bir etkinlik, ön yargıları kırmaya ve köprüler kurmaya yardımcı olabilir. Özellikle Türk kültür dernekleri bu sürece dahil edilerek merkezi noktalarda bilgilendirme ve yemek stantları kurulabilir.
6. Türk-Alman diasporasının karşılaştığı en büyük ekonomik zorluklar nelerdir?
Düşük eğitim seviyeleri, yetersiz mesleki yeterlilikler, dil engelleri ve sınırlı kariyer olanakları birçok kişinin ekonomik yükselişini engelliyor. Türkiye kökenli vatandaşların eğitime yatırım yapması ve kariyerleri için alternatif yollar araması gerekiyor. Bundeswehr (Almanya Silahlı Kuvvetleri), bu bağlamda fırsat eşitliği sunan bir işveren olarak öne çıkıyor.
7. Türkiye kökenli girişimciler ve işletmeler Alman ekonomisine nasıl katkıda bulunuyor?
Türk girişimciler, Almanya'daki refah seviyesinin artmasına her seviyede önemli katkılar sağlıyor. Girişimcilik, bu topluluğun köklerinde derinlemesine yerleşmiş durumda. Bunu sadece restoranlar, perakende ve ulaşım sektörlerinde değil, artık orta ve büyük ölçekli şirketlerde de görebiliyoruz. Özellikle BioNTech şirketi, COVID-19 pandemisi sırasında kritik bir rol oynayarak sürecin yönetilmesine büyük katkı sağladı.
8. Bu toplulukta girişimciliği teşvik etmek için hangi siyasi önlemler alınabilir?
Bürokratik engeller kaldırılmalı. Bir şirket kurmak, bir cep telefonu sözleşmesi yapmak kadar kolay olmalı. Almanya’nın daha az regülasyon ile vatandaşlarına daha fazla güvenmesi gerekiyor.
9. Almanya'da liberalizmi nasıl görüyorsunuz? Liberalizm, Türkiye kökenli insanlara nasıl daha iyi ulaşabilir?
Almanya'daki Hür Demokrat Parti, FDP için önemli olan, bir kişinin nereden geldiği değil, nereye gitmek istediği. Çalışkan olan herkes Almanya’da hoş karşılanır. Türkiye kökenli birçok girişimci ve çalışan, FDP'nin temel değerleri olan hoşgörü, başarı ve bireysel sorumluluk ilkelerini paylaşmakta.
FDP, Almanya’daki Türkleriye kökenliler endişelerini ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamalı. Örneğin, birçok cami, yetersiz alan nedeniyle inananların Cuma namazlarını açık havada, bazen yağmurda ve karda kılmasına neden oluyor.
Ayrıca, Türkiye ile köprü kurmak önemli. Çünkü Almanya’daki Türkleriye kökenliler, aile bağları nedeniyle her yıl Türkiye’ye seyahat ederek iki ülke arasındaki toplumsal bağları güçlendiriyor. Bu bağlar bir fırsat olarak görülmeli.
FDP, Almanya’daki Türk topluluğunun homojen olmadığını da anlamalı. Türklerin yanı sıra Kürtler, Zazalar, Çerkesler, Boşnaklar ve daha birçok grup bu topluluğun bir parçası. Bu grupların her biri kendi içinde çeşitli. Bu nedenle, FDP’nin tüm gruplara eşit şekilde yaklaşması, aşırılıkçılığı farklı boyutlarıyla ele alması ve genellemelerden kaçınması gerekir.
Almanya ve Türkiye arasındaki dostane ilişki bu şekilde güçlendirilebilir.
Son yıllarda Almanlar ve Türkler giderek birbirlerine daha fazla yakınlaştılar. Bugün artık iş arkadaşları, komşular, dostlar ve hatta hayat arkadaşlarıyız. Almanya-Türkiye bağı her geçen gün daha da güçleniyor.
Bu insanlara siyasi bir yuva sunmanın zamanı geldi!
Yeni hikayelerle ve röportajlarla Freiheit+90’da düzenli olarak paylaşımlarımıza devam edeceğiz! Bir sonraki röportajımızı hem sosyal medya hesaplarımızdan hem de internet sitemizden duyuruyor olacağız!